ÖZEL HABER | Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hatice Güneş, çocuk yaşta evlendirilmesine ve tüm engellere rağmen eğitimine tutunarak profesörlük unvanına ulaşan bir başarı öyküsüne imza attı. “Kadın değişirse, dünya değişir.” sözüyle kadınların toplumsal gücünü vurgulayan Güneş, hayatını eğitime, kadın haklarına ve gençlerin gelişimine adadı.
ZORLUKLARLA ŞEKİLLENEN BİR HAYAT
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler ve Türkçe Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hatice Güneş, hayatının erken dönemlerinde büyük zorluklarla karşılaştı. Henüz 5 yaşında annesini, 7 yaşında ise babasını kaybeden Güneş, 14 yaşında teyzesi tarafından evlendirildi. O dönem sadece ortaokul mezunu olan Güneş, başarılı bir öğrenci olmasına rağmen eğitimine uzun yıllar ara vermek zorunda kaldı.
“Evlendikten sonra 13 yıl boyunca eğitim hayatıma ara verdim. Eşim okumamı desteklemişti fakat ailesi bu duruma karşıydı. Her şeye rağmen içimdeki öğrenme arzusundan asla vazgeçmedim.” diyen Güneş, 1999 yılında girdiği devlet memurluğu sınavında Türkiye genelinde 195. olarak dikkat çekti. Aynı dönemde dışarıdan lise eğitimini tamamlayan Güneş, Afyon Lisesi’ni birincilikle bitirdi. Ardından kendi çabaları ile Selçuk Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü’nü dereceyle bitirip yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Bugün profesör unvanıyla görev yapan Güneş, “Amacım, eğitimiyle topluma katkı sağlayacak nesiller yetiştirmek.” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARIM İLE BERABER OKUDUK”
Erken yaşta evliliğe rağmen okumaktan vazgeçmediğini belirten Güneş, “Evlendikten sonra ki evimin önünden okuldaki yaşıtlarım geçerdi ve ben onlar gidene kadar bakıp ağlardım. Yaşıtlarım harçlıklarını bakkallarda harcarken ben kitapçılarda harcardım. Evlendikten sonra bile gazete parçalarını okur, kütüphanelerde saatler geçirirdim. Daha sonrasında eğitim hayatıma devam ettiğimde kızım ortaokula, oğlum ilkokula başlamıştı. Çocuklarım ile beraber okuduk, her akşam testler çözdük birbirimizin hem hocası hem arkadaşı olduk.” dedi.
“KADINLAR DEĞİŞİRSE DÜNYA DEĞİŞİR”
Hayatındaki mücadeleleri “Lotus Çiçekleri” adlı romanında kendisi ile birlikte üç kadının hayatını ele alan Prof. Dr. Güneş, kadınların zorluklara rağmen içlerindeki gücü koruyabildiğini vurguladı. “Lotus çiçekleri bataklıkta yetişir ama tertemiz kalır. Kadınlar da öyledir. Her ne kadar zor şartlarda yaşasalar da özlerindeki güzelliği kaybetmezler.” diyen Güneş, kadınların eğitimle toplumun dönüşümünde öncü rol oynadığını ifade etti.
“Bir kadın kendini kurtarırsa ailesini de kurtarır. Eğitimli kadın, toplumun geleceğini inşa eder. Ben eğitim aldıysam ve çocuklarım bugün biri doktor, biri emniyet mensubuysa, bu kendi gelişimimin sonucudur. Çünkü kadın değişirse, dünya değişir.” sözleriyle kadınların toplumsal gücüne dikkat çekti.
GÜNEŞ’TEN GENÇLERE ANLAMLI TAVSİYE
Gençlere seslenen Prof. Dr. Hatice Güneş, hayatın zorlukları karşısında umudun önemine dikkat çekti. Sözlerine Mehmet Akif Ersoy’un bir dizeleriyle başlayan Güneş, şu ifadeleri kullandı:
“Ye’s öyle bataktır ki; düşersen boğulursun. Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!”
Bu dizelerde anlatılmak istenenin, umutsuzluğun insanı karanlığa sürükleyen bir bataklık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Güneş, “Yani ümitsizlik öyle bir bataklıktır ki düşersen boğulursun, kaybolursun. Hayatta ne olursa olsun ümitsizliğe düşmeyin, her zaman çok çalışın ve en doğrusunu yapmaya gayret edin. Ben öyle yapıyorum, sizlere de tavsiyemdir.” dedi.
“HER ENGEL BİR FIRSATTIR”
Güneş, öğrencilerine ve gençlere her zaman azimle çalışmaları gerektiğini vurguluyor. “Hangi işi yaparsanız yapın, en iyisini yapın ve dosdoğru yapın. Hayatta her engel bir fırsattır.” diyen Güneş, öğretmenlik mesleğine olan sevgisini de şu sözlerle anlattı:
“Öğrencilerimi çok seviyorum ama onların yetiştireceği çocukları daha çok seviyorum. Çünkü geleceği onlar inşa edecek.”
“BİR ÖĞRETMENİN DEĞİŞTİRDİĞİ KADER”
Prof. Dr. Hatice Güneş, hayatında en çok ilkokul öğretmeni Süheyla Gölen’den etkilendiğini belirtti. “Bana sadece okuma yazmayı değil, öğretmenliğin ne kadar kutsal bir meslek olduğunu da öğretti. Bana ‘Sen başaracaksın’ dedi ve haklı çıktı. Yüksek lisanstan sonra yabancı dilim olmadığı için doktora düşünmemiştim. Süheyla hocamın desteğiyle doktora yapmaya karar verdim. Bir öğretmenin bir hayatı nasıl değiştirebileceğini kendi yaşamımda gördüm ve bende bu yolda ilerliyorum.” diyerek öğretmenlik mesleğinin önemine vurgu yaptı.
Prof. Dr. Hatice Güneş’in hikayesi, azmin, eğitimin ve kadın gücünün birleştiğinde nelerin mümkün olabileceğini bir kez daha hatırlatıyor. Hayatındaki zorluklara rağmen pes etmeyen Güneş, bugün hem akademide hem de toplumda umut ve ilham kaynağı olarak yol gösteriyor.