CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, kalıcı yaz saati uygulamasına ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
“ENERJİ TASARRUFU NE KADAR GERÇEKLEŞTİ”
CHP’li Bülbül, Bakan Uraloğlu’na şu soruları yöneltti: “Uygulamaya yönelik vatandaş tepkilerine rağmen neden uygulamaya devam edilmektedir? Bu uygulamanın enerji verimliliği, ticari ilişkiler ya da başka hangi sebeplerle sürdürüldüğüne dair açıklamalar nelerdir? Kalıcı yaz saati uygulamasına geçildiğinden bu yana enerji tasarrufu ne kadar gerçekleşmiştir? Bu uygulamanın enerji tüketimi üzerinde gözle görülür bir etkisi olmuş mudur, varsa ne kadar tasarruf sağlanmıştır? Yaz saati uygulamasının sürekli hale getirilmesinden bu yana geçen süre içinde ekonomik anlamda bir kayıp ya da kazanç olup olmadığına dair bakanlığınızca yapılmış bir çalışma var mıdır? Vatandaşlar yaz/kış saati uygulamasına geri dönülmesi yönünde bakanlığınıza kaç başvuruda bulunmuştur? Bu başvuruların sayısı ve içerikleri hakkında bilgi verilebilir mi? Kalıcı yaz saati uygulamasıyla kış aylarında sabahları aydınlatma ihtiyacının artmasının, hanelerin, sanayi ve ticaret kuruluşlarının enerji tüketiminde ne gibi etkileri olmuştur? Bu konuda yapılmış çalışmalar ya da analizler mevcut mudur?”
“ÖLÇÜLEBİLİR BİR AVANTAJ SAĞLAMAMAKTADIR”
CHP’li Bülbül, kalıcı yaz saati uygulamasının, elektrik tüketimi, güvenlik, ekonomi konularında zararlarına değinerek, soru önergesinin gerekçesinde şunları kaydetti: “Yaz-kış saati uygulaması Türkiye'de 2016'dan itibaren kullanılmamaktadır. O yıl alınan karar doğrultusunda, ülke genelinde kalıcı yaz saati uygulamasına geçilmiştir. Bu uygulama, enerji tasarrufu sağlamak amacıyla hayata geçirilmişti. Ancak son zamanlarda kalıcı yaz saati uygulamasının elektrik tüketimi açısından ölçülebilir bir avantaj sağlamadığı yönünde çalışmalar gündeme gelmiştir. Buna rağmen, hükümet yetkilileri 2024'te de kış saati uygulamasına dönülmeyeceğini belirtmektedir. Tasarruf amacıyla kalıcı hale getirilen yaz saati uygulaması, milyonlarca insanı sabahın kör karanlığında evlerinden çıkmaya mecbur bırakıyor. Öğrenciler karanlıkta okula gitmek zorunda kalırken, çalışanlar özellikle kadınlar, karanlık sokaklarda güvenlik kaygısıyla işe gitmek zorunda kalıyor. Üstelik, enerji tasarrufu gerekçesi de temelsiz kalmış; uygulamanın başladığı 2016 Kasım ayında elektrik tüketimi, bir önceki yıla göre yüzde 5 artarak o dönemin en yüksek seviyesine ulaşmıştır.”
“RUHSAL PROBLEMLERE NEDEN OLMAKTADIR”
CHP’li Bülbül, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Türkiye'nin Avrupa ülkeleriyle olan saat farkı da bu karar ile büyümüş, borsa, bankacılık ve uluslararası ulaşım gibi alanlarda senkronizasyon sorunlarına yol açmıştır. Karanlıkta uyanmak, vatandaşların doğal ritmini bozarak sabah yorgun uyanmasına neden oluyor. Büyükşehirlerde işe gitmek için erken saatte kalkmak gerektiğinden günün büyük bir kısmı karanlıkta geçmektedir. Gün ışığından yeterince faydalanamayan vatandaşlar, D vitamini eksikliği ve ruhsal problemler yaşamaktadır.”